Deniz Green
Çağın Vebası: Otoimmün Hastalıklar
Tip 1 Diyabet, Çölyak Hastalığı, Crohn Hastalığı, Behçet Hastalığı, Multiple Skleroz, Lupus, Haşimoto Tiroidi, Romatoid Artrit, Sedef Hastalığı, Addison Hastalığı, Pernisyöz Anemi, Sklerodermi, Vitiligo, Sjogren Sendromu… Bu hastalıkların ortak özelliği, hepsinin de birer otoimmün hastalığı olması. Bunların yanısıra, bilim çevrelerinde, kronik yorgunluk gibi nüfusun gittikçe büyüyen oranlarını etkileyen hastalıklarda da otoimmün faktörü bulunabileceği konuşulmakta.

Belirtiler: Bu hastalıklar kendilerini halsizlik, yorgunluk, vücudun değişik noktalarında şişlik ve kızarıklık, deri döküntüleri, sisli beyin ya da odaklanma ve hatırlama güçlüğü, saç dökülmesi, karın bölgesinde şişkinlik, kaslarda ağrı şeklinde belli ederler. Bazılarında, ne yazık ki, teşhis konulması uzun yıllar alabilir. Son yıllarda tırmanışta olan otoimmün hastalıklarına yakalananların yaklaşık %75ini kadınlar oluşturuyor.
Peki, nedir otoimmün hastalığın tanımı? Bunlar, kısaca söylemek gerekirse bağışıklık sisteminin rotasını şaşırarak vücuda saldırdığı hastalıklardır. Vücudunuzda saldırdığı bölge de hastalığınızı belirler. Örneğin tiroid bezinize saldırdığında Haşimoto Tiroidi, deri pigmentlerine saldırdığında Vitiligo olursunuz. Otoimmün hastalığı bölgesel olabileceği gibi sistemik de olabilir. Bir otoimmün hastalığına sahip olan kişinin bu kategorideki diğer hastalıklara yakalanma riski de genel popülasyona göre daha yüksektir.
Otoimmün hastalıkları neden olur? Şimdiye kadar yapılmış araştırma ve çalışmalar ışığında buna şu şekilde cevap verebiliriz: Otoimmün hastalığının gerçekleşmesi için 3 temel faktör gereklidir:
1- Genetik yatkınlık
2- Hastanın sindirim sistemindeki bakteri popülasyonu
3- Geçirgen barsak sendromu
Bu 3 şartın da mevcut olduğu durumlarda otoimmün hastalığın başlaması için ihtiyaç olan tek şey, tetikleyici faktördür. Bu nedir? Stres, ağır bir hastalık, bir virüs, doğum yapmak, gebelik, travma, bir sevdiğinizi kaybetmeniz belki… Bunlardan herhangi biri tetikleyici faktör olarak otoimmün hastalığını başlatabilir.
Bu hastalıkları yaşayanlar, hastalıklarını kontrol etmenin ne kadar zor olabileceğini bilirler. Üstüne üstlük, başkalarında işe yarayan bazı ilaçlar ve beslenme yöntemlerinin kendilerinde fark yaratmadığını farketmiş pek çok hastamız da var. Bunun nedeni, her birimizin biyolojik anlamda kendine has varlıklar olmamızdır ve fonksiyonel tıp pratisyenlerinin fark yarattığı nokta tam da buradadır.
Otoimmün hastalıklar konusunda takip ettiğim, sektör lideri uluslararası çapta uzmanlar olan Dr David Brady, Amy Myers, İzabella Wentz ve bizzat öğrencisi olduğum Andrea Nakayama, otoimmün hastalıkların yönetiminde en önemli noktanın sindirim sistemini sağlamlaştırmak ve barsak florasını dengeye getirmek olduğu konusunda birleşiyorlar. Bunun yanısıra toksinlerden arınmak ve günlük hayatı toksinlerden mümkün olduğunca uzak kalacak şekilde yaşamak da önemli.
Otoimmün hastalıkların tamamen iyileştirilmesi şimdilik mümkün görünmese de, semptomlarını kontrol altına alabilir ve ilerlemelerini önleyebiliriz. Genlerimizi değiştiremeyeceğimize göre, yaşam tarzı ve beslenme konusundaki seçimlerimiz hayatımızın her alanında olduğu gibi otoimmün hastalıklar ve kronik hastalıklar konusunda da belirleyici olacaktır. Biliyorsunuz, seçim şansımız her zaman vardır.
Sağlık ve huzurla…
#Tip1Diyabet #ÇölyakHastalığı #CrohnHastalığı #BehçetHastalığı #MultipleSkleroz #Lupus #HaşimotoTiroidi #RomatoidArtrit #SedefHastalığı #AddisonHastalığı #PernisyözAnemi #Sklerodermi #Vitiligo #SjogrenSendromu #halsizlik #yorgunluk #kasağrısı #eklemağrısı #kızarıklık #şişkinlik